Bugün dünyada kutlanan en anlamlı günlerden birisi olan “Dünya Kadınlar Günü” nü kutluyoruz. Kadın, toplum hayatının vazgeçilmez ve en kıymetli parçası, sağlıklı ve kaliteli nesillerin yetişmesinde anahtar rol oynayan ailenin temel unsurudur.
Kadınların toplum içindeki hakları ve değeri her toplumda farklılık gösterir. Biz Türk Milleti olarak kadına atfettiğimiz değer atalarımızdan yani binlerce yıl öncesinden gelir. Tarihin büyük bölümünde farklı toplumlarda kadınlar köle olarak görülürken ne mutlu bize ki, milletçe, tarih boyunca kadınları baş tacı eden, onlara büyük değer veren bir medeniyetin mirasçılarıyız. Aynı zamanda kız çocuklarının diri diri gömüldüğü bir topluma bir ışık gibi doğarak kadınların hakkını veren ve “Cennet annelerin ayaklarının altındadır” sözüyle de kadının ne büyük bir değer taşıdığını bizlere bildiren Hz. Muhammet (s.a.v)’in ümmeti olmanın şerefini taşıyoruz.
Türk kadını yeri geldiği zaman erkeklerle omuz omuza mücadelelere girmiş kanının son damlasına kadar cesaret göstermiştir. Özellikle Milli Mücadele döneminde gösterdiği fedakarlık, cesaret ve özverili tutumuyla destanlaşmış ve tüm dünyaya Türk kadınının gücünü ispatlamıştır.
Cumhuriyetimizin kuruluşundan itibaren Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kadınlarımızın yasal hakları adım adım tanınmış ve günümüzde kadınlarımıza yönelik yasal düzenlemeler devam etmektedir. Malesef tüm çabalara ve düzenlemelere rağmen kadınlarımıza yönelik şiddet devam ediyor. Bu konuyla ilgili yasal düzenlemeler devletimizin görevi ancak toplum olarak duyarlı olmalı ve kadınlarımızı hep birlikte korumalıyız.
Bu duygu ve düşüncelerle tüm kadınlarımızın “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” nü kutluyor, en içten sevgi ve saygılarımı sunuyorum.